信道的人们啊!你们应当鞠躬,应当叩头,应当崇拜你们的主,应当力行善功,以便你们成功。( Hac 77 )
你们应当为安拉而真实地奋斗。他拣选你们,关于宗教的事,他未曾以任何烦难为你们的义务,你们应当遵循你们的祖先易卜拉欣的宗教,以前安拉称你们为穆斯林,在这部经典里他也称你们为穆斯林,以便使者成为你们的作证者,而你们成为世人的作证者。你们当谨守拜功,完纳天课,信托安拉;他是你们的主宰,主宰真好!助者真好!( Hac 78 )
Cihad hakkında bilinen yanlışlar ; Peygamberin görevi sadece Tebliğdir ve Hz. Muhammed bu Tebliği 1400 sene önce yapmıştır,
Eğer seninle tartışmaya girerlerse, de ki: “Bana uyanlarla birlikte ben kendimi Allah’a teslim ettim.” Ehl-i kitaba ve ümmîlere, “Siz de Allah’a teslim oldunuz mu?” de! Eğer teslim oldularsa doğru yolu buldular demektir. Yok eğer yüz çevirdilerse, sana düşen yalnızca bildirimde bulunmaktır. Allah kullarını çok iyi görmektedir.”(Ali-İmran 20 )
(Ey resulüm!) Buna rağmen eğer onlar senden yüz çevirirlerse artık sana düşen, sadece açık seçik duyurmaktır.( Nahl 82 )
Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, bil ki biz seni onların üzerine bir bekçi olarak göndermedik. Sana düşen sadece duyurmaktır. Şu bir gerçek ki, biz insana rahmetimizi tattırdığımız zaman ona sevinir; yapıp ettiklerinden ötürü başlarına bir fenalık geliverse, o zaman da insan pek nankör olur.( Şûrâ 48 )
Müşrikler dediler ki: “Allah isteseydi ne biz ne de atalarımız O’ndan başkasına tapardık. Hiçbir şeyi O’na rağmen haram da saymazdık.” Onlardan öncekiler de işte böyle davranmışlardı. Peygamberlerin görevi açık seçik tebliğden başka bir şey değildir.( Nahl 35 )
“Eğer (gerçeği) yalanlamaya kalkışırsanız, bilesiniz ki sizden önceki nice topluluklar da böyle yalanlamalarda bulundular. Elçinin görevi açık bir tebliğden ibarettir.”( Ankebût 18 )
Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin. Sırt çevirirseniz bilin ki elçimizin görevi açık bir tebliğden ibarettir.( Tegâbün 12 )
﴿Onlara haber verdiğimiz azabın bir kısmını sana ister gösterelim, ister (bundan önce) seni vefat ettirelim, senin görevin sadece tebliğ etmektir; hesaba çekmek bize aittir.( Ra'd 40 )
Kabede ki putperstlerin tebliğ sonrası , oradan çıkmayanlara karşı yapılan savaş cihaddır.
Ve Ehli kitaptan ,Hz. İbrahime sahip çıkmayan ve putperestin yanında olana kaşrı;
Allah, Ehl-i kitap’tan onlara destek verenleri kalelerinden indirdi,
kalplerine korku saldı; artık onların bir kısmını öldürüyorsunuz, bir kısmını da esir alıyorsunuz.(Ahzâb 26 )
Ehl-i kitap’tan inkâr edenleri ilk sürgünde yurtlarından çıkaran O’dur.
Siz onların çıkacaklarına ihtimal vermemiştiniz.
Onlar da kalelerinin kendilerini Allah’a karşı koruyacağını sanmışlardı.
Ama Allah’ın azabı hiç beklemedikleri bir yerden geliverdi; Allah yüreklerine korku düşürdü;
öyle ki evlerini hem kendi elleriyle hem de müminlerin elleriyle yıkıyorlardı.
O halde ibret alın, ey akıl sahipleri!( Haşr 2 )
Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alay ve eğlence konusu edinenleri ve kâfirleri dost edinmeyin. Eğer müminseniz Allah’tan korkun.( Maide 57 )
Sonuç
Hepsi bir değildir: Ehl-i kitap’tan öyle bir topluluk var ki, geceleri ibadete durup Allah’ın âyetlerini okur, secdeye kapanırlar.(Ali-İmran 113 )
Bunlar Allah’a ve âhiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten menederler ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar iyi kimselerdendir.(Ali-İmran 114 )
Ne hayır yaparlarsa bilsinler ki karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah kötülükten sakınanları bilir.(Ali-İmran 115 )
Şüphesiz, iman edenler; yahudilerden, hıristiyanlardan ve Sâbiîler’den de
Allah’a ve âhiret gününe inanıp sâlih amel işleyenler için rableri katında mükâfatlar vardır.
Onlar için herhangi bir korku yoktur; onlar üzüntü de çekmeyecekler.(Bakara 62 )