Türkçe - English - Deutsch - عربي - Français - فارسی - Español - Русский - Italiano - اردو - Indonesia - Bosanski - Melayu - Português - Dutch - 中国人 - 한국인 - 日本

1.Bölüm - 2.Bölüm

﴾133)Yoksa Ya‘kūb son nefesini verirken siz orada mıydınız? O sırada Ya‘kūb oğullarına, “Benden sonra kime kulluk edeceksiniz?” demiş; onlar da “Senin, ataların İbrâhim, İsmâil ve İshak’ın ilâhı olan tek Tanrı’ya kulluk edeceğiz; biz sadece O’na teslim olduk.” demişlerdi.

Kudüs, Afganistan, Somali ve tüm dünyadaki çatışmaları 10 dakikada iyileştirebilirsiniz, çünkü çatışmaların çoğu din kaynaklı ve malasef Müslümanların %90'dan fazlası Kuran'da ne yazdığını bilmiyor.

Çünkü Kur'an-ı Kerim 23 yılda tamamlanmıştır ve mevcut Kur'an ayetleri Tevrat ve İncil gibi ayetleri sıralı bir halde bir kitap değildir.

Kuran ayetlerinin geliş sebeplerinden birisi, Yahudi ve Hristiyanlar'ın Hz. İsa hakkında ayrılığa düşülen konuya açıklık getirmektir. Yüce Allah, Hz. İsa konusunda ayrılığı düşülen konu için Hz. Muhammed üzerinden Yahudi ve Hristiyanlar ile konuşmuştur. Ne Yahudiler, ne Hristiyanlar ne de şimdiki Müslümanlar bunun gerçeğin farkında değil.

Anadili Arapça olan Müslümanlar Kuran'ı karışık sıralama ile okuyorlar. Ana dilinde okusan bile anlamak neredeyse imkansız.

Türkiye, Pakistan, İran gibi diğer milletler arapçaya saygıyı Yüce Allah'a saygı olduğunu zannediyorlar.Onun için ne tebliğ edildiğini bilmiyorlar.

Sizden ricam aşağıdaki soruları Önce kendinize sonra etrafınızdaki hocalarımıza sormanız olacaktır;
Soru 1: Hz. Muhammed ne Tebliğ etmiştir?

a)Hz. Muhammed tüm insanlığı Allah'a ve Kur'an a davet etmiştir.

b)Hz. Muhammed tüm insanlığı Allah'a ve Kur'an a, Hz. İbrahim'in dini ile Yahudilerin hükümlerini Tevrat ile , Hristiyanların Tevrat ve İncil ile vermelerini belirterek davet etmiştir.

c)......................

Soru 2: Dinimiz İslam Hz. Muhammed'in dini mi dir? Hz. İbrahim'in dini mi dir?

a)Hz. Muhammed'in dinidir.

b)Hz. İbrahim 'in dinidir.

c)......................

Soru 3: Kur'an ı anlasak tabiki iyi ama anlamadan okumak ta dinlemek te sevap mıdır? Arapçaya saygı Allah'ın bize emri midir?

a)Evet, biz böyle gördük ve kabul etik, bu şekilde korunması en doğru olanıdır.

b)Hayır, Yüce Allah Kur'an da, orada yaşıyanlar Arap'tı, onun için Arap elçi ve Arapça kitap gönderdik, göndermeseydik ,biz kitabından bir şey anlamadık derlerdi.Anlamadan ayetleri taşıyan Allah'ın en değersiz gördüğü varlıktır.

c)......................

Soru 4:Anlamadan okumanın ve dinlemenin de sevap ve saygı olduğunu anlatan ayet numaralarını yazabilir misiniz?

Cevap:......................

Soru 5: Tek ve son doğru kitap Kur'an dır ve diğer kitaplar değiştirildiği için Kur'an gelmiştir.Ehli Kitabın Müslüman olması için Kur'an a tabi olması gerekir.

a)Doğru, diğer kitaplar değiştirildiği için son kitaba uymaları gerekir.Diğer kitapların hükmü yok sayılmaktadır.

b)Yanlış, Kur'an kendisinden öncekileri doğrulayıcı kitaptır. Tevrat'a tabi olanlar hükümlerini Tevrat'tan , İncil'e tabi olanların hükümlerini İncil'den vermeleri gerekir.Herkesin secde ve rukusu sadece Alemlerin Rabbi Yüce Allah için olmalıdır.

c)......................

Soru 6: Kur'anın tek doğru kitap diğerlerinin değiştirilmiş olduğu yazan ayet numaralarını yazabilirmisiniz?

Cevap:......................

Soru 7: Namaz,Hac ve tavaf; Hz. Muhammed'in İbadeti midir?

a) Evet , Namaz,Hac ve tavaf; Hz. Muhammed'in İbadetidir.

b)Hayır.Namaz,Hac ve tavaf; Hz. İbrahim 'in İbadetidir.

c)......................

Soru 8) İsrailoğullarına yapılan tebliğ nedir?

a)Tevrat zamanla değişmiştir. Kur'an a ve Hz. Muhammed'de tabi olun ki doğru yolu bulasınız.Dünyada iyilik için yarışın ve sadece Alemlerin Rabbine Secde ve Ruku edin.

b)İlk tebliğ İsrailoğullarınadır.Yahudilere ,Hristiyanlar ile Hz. İsa hakkında anlaşmazlık ile ilgili konu için açıklık getirmek için gönderilmiştir.Yapılan tebliğ: Hz. İbrahim'in dinine tabi olun , hükmünüzü Tevrat'tan verin , dünyada iyilik için yarışın ve sadece Alemlerin Rabbine Secde ve Ruku edindir.

c)......................

Soru 9) Hristiyanlara yapılan tebliğ nedir?

a)Tevrat ve İncil zamanla değişmiştir.Kur'an a ve Hz. Muhammed'de tabi olun ki doğru yolu bulasınız.Dünyada iyilik için yarışın ve sadece Alemlerin Rabbine Secde ve Ruku edin.

b)Yahudiler ile Hz. İsa hakkında anlaşmazlık ile ilgili konu açıklık getirmek için gönderilmiştir.Dinde aşırıya gitmeyin, Hz. İbrahim'in dinine tabi olun , hükmünüzü Tevrat ve İncil'den verin , dünyada iyilik için yarışın ve sadece Alemlerin Rabbine Secde ve Ruku edin.

c)......................

Cevaplar:

Bütün cevaplarınız ( b ) seçeniği değil ise, Allah Rızası için aşağıdaki ayetleri okuyun , aynı testi yeniden cevaplayın ve testi başka hocalar dada tekralayın ve doğru cevap yüzdesini kontrol edin.
Tüm ayetleri içeriklerine göre sıralamaya çalıştım, tarih sırasına göre sıraladım ve 4 bölüm halinde açıklamaya çalıştım.En kısa özetini aşağıda paylaşıyorum.


1.Bölüm ;Dinimiz Hz.İbrahim'in dini,

  • De ki: “İster Allah diyerek, ister Rahmân diyerek yakarın; hangisiyle yakarsanız olur, çünkü bütün güzel isimler O’na mahsustur.” Namazında niyazında sesini fazla yükseltme, fazla da kısma, ikisinin arasında bir yol tut.(İsrâ 110 )
  • Ey Nûh ile birlikte taşıdıklarımızın soyundan gelenler! Bilesiniz ki Nûh çok şükreden bir kul idi.(İsrâ 3 )
  • Kuşkusuz İbrâhim Nûh’un yolunu izleyenlerdendi.( Sâffât 83 )
  • Çünkü Rabbi ona, “Bana teslim ol!” buyurmuş; o da, “Âlemlerin rabbine teslim oldum.” demişti.( Bakara 131 )
  • Vaktiyle Rabbi İbrâhim’i bazı sözlerle sınayıp da İbrâhim onları eksiksiz yerine getirince, “Ben seni insanlara önder yapacağım.” buyurmuştu. İbrâhim, “soyumdan da” deyince Rabbi, “Vaadim zalimleri kapsamaz.” buyurdu.( Bakara 124 )
  • O zaman biz o evi insanların gidip gelip ziyaret edecekleri bir makam ve bir güvenlik yeri yaptık. Siz de İbrâhim’in makamından kendinize namaz kılacak bir yer edinin. İbrâhim ve İsmâil’e de, “Tavaf edecekler için, kendini ibadete verecekler, rükû ve secde edecekler için evimi temiz tutun.” diye talimat verdik.( Bakara 125 )
  • İbrâhim’i Beytullah’ın bulunduğu yere yerleştirdiğimizde de şöyle demiştik: “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, kıyamda duranlar, rükûa ve secdeye varanlar için evimi tertemiz tut.”( Hac 26 )
  • İnsanlara hac ibadetini duyur; gerek yaya olarak gerekse yorgun argın develer üzerinde uzak yollardan gelerek sana ulaşsınlar.( Hac 27 )
  • Böylece kendileri için faydalı olan şeyleri açık seçik görsünler ve Allah’ın onlara rızık olarak verdiği, belirlenen günlerde kesecekleri kurbanlık hayvanlar üzerine O’nun adını ansınlar. Artık onlardan hem kendiniz yiyin hem sıkıntı içindeki yoksulları doyurun.( Hac 28 )
  • Sonra kalan hac fiillerini tamamlayıp temizlensinler, adaklarını yerine getirsinler ve o kadîm evi (Kâbe) tavaf etsinler.”( Hac 29 )
  • İbrâhim’e İshak’ı ve üstüne bir de armağan olarak Ya‘kūb’u lütfettik; her birinin sâlih insan olmasını sağladık.( Enbiyâ 72 )
  • İbrâhim de bu dini oğullarına vasiyet etti, Ya‘kūb da. “Oğullarım! Allah sizin için bu dini seçti; öyleyse yalnız O’na teslim olmuş müminler olarak can verin!” (dediler).( Bakara ﴾132 )
  • Yoksa Ya‘kūb son nefesini verirken siz orada mıydınız? O sırada Ya‘kūb oğullarına, “Benden sonra kime kulluk edeceksiniz?” demiş; onlar da “Senin, ataların İbrâhim, İsmâil ve İshak’ın ilâhı olan tek Tanrı’ya kulluk edeceğiz; biz sadece O’na teslim olduk.” demişlerdi.( Bakara 133 )
  • Kuşkusuz İbrâhim, bir tevhid önderi olarak Allah’a gönülden itaat eden iyilik rehberiydi, müşriklerden de değildi.( Nahl 120 )
  • Allah’ın nimetlerine şükrederdi; Allah onu seçkin kılmış, doğru yola yöneltmişti.( Nahl 121 )
  • Biz İbrâhim’e bu dünyada iyilik verdik; kuşkusuz o, âhirette de sâlihlerden olacaktır.( Nahl 122 )
  • Sonra sana, “Tevhid önderi olan ve putperestler arasında yer almamış bulunan İbrâhim’in dinine uy!” diye vahyettik.( Nahl 123 )
  • De ki: “Şüphesiz rabbim beni doğru yola, sapasağlam bir dine, Allah’ı bir bilen İbrâhim’in dinine iletti.” O, ortak koşanlardan değildi.( En'am 161 )
  • De ki: “Benim namazım, (her türlü) ibadetim, hayatım ve ölümüm, hepsi âlemlerin rabbi olan Allah içindir.”( En'am 162 )
  • O’nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben (hak dine) teslim olanların ilkiyim.( En'am 163 )
  • “Biz Allah’a ve bize indirilene; kezâ İbrâhim, İsmâil, İshak, Ya‘kūb ve torunlarına indirilenlere; yine Mûsâ ve Îsâ’ya verilenlere ve bütün peygamberlere Rableri tarafından gönderilenlere inandık. Onlar arasında ayırım yapmayız; biz O’na teslim olmuşuzdur.” deyin.( Bakara 136 )

  • *****Bölüm 2: Yahudiler ve Hıristiyanlar'a Tebliğ*****


  • Allah, birbirinden gelme nesiller olarak Âdem’i, Nûh’u, İbrâhim ailesini ve İmrân ailesini seçip âlemlere (bütün yaratılmışlara) üstün kıldı. Allah hakkıyla işitmekte ve bilmektedir.( Ali-İmran 33-34 )
  • Allah peygamberlerden, “Ben size kitap ve hikmet verdikten sonra nezdinizdekini tasdik eden bir elçi size geldiğinde ona mutlaka inanacak ve yardım edeceksiniz.” diyerek söz almış, “Kabul ettiniz mi ve bu ahdimi üstlendiniz mi?” dediğinde “Kabul ettik!” cevabını vermişler; bunun üzerine “O halde şahit olunuz, ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim.” buyurmuştu.( Ali-İmran 81 )
  • Ey İsrâiloğulları! Size verdiğim nimetimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki ben de size vaad ettiklerimi vereyim. Asıl bana itaatsizlikten sakının.( Bakara 40 )
  • Elinizdekini (Tevrat) tasdik edici olarak indirdiğime (Kur’an) iman edin; sakın onu inkâr edenlerin ilki olmayın! Âyetlerimi az bir karşılığa satmayın. Yalnız benden korkun.( Bakara 41 )
  • Biz Nûh’a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve İbrâhim’e, İsmâil’e, İshak’a, Ya‘kūb’a, torunlara, Îsâ’ya, Eyyûb’a, Yûnus’a, Hârûn’a ve Süleyman’a vahyettik. Dâvûd’a da Zebûr’u verdik.( Nisa 163 )
  • Bir kısım peygamberleri sana daha önce anlattık, bir kısmını ise sana anlatmadık. Ve Allah, Mûsâ ile gerçekten konuştu.( Nisa 164 )
  • Andolsun zikirden sonra Zebûr’da da, “Yeryüzü iyi kullarıma kalacaktır” diye yazmıştık.( Enbiyâ 105 )
  • İşte bunda, Allah’a kulluk eden topluluk için yeterli açıklama vardır.( Enbiyâ 106 )
  • Ey Ehl-i kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, gerçek olandan başkasını söylemeyin. Meryem oğlu Îsâ Mesîh ancak Allah’ın elçisidir, Allah’ın Meryem’e ulaştırdığı kelimesidir ve O’ndan bir ruhtur. Şu halde Allah’a ve peygamberlerine iman edin, “(Tanrı) üçtür.” demeyin, bundan vazgeçin; hakkınızda hayırlı olan budur. Allah ancak bir tek ilâhtır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Güvenmek ve dayanmak için Allah yeter.( Nisa 171 )
  • Ne Mesîh Allah’ın bir kulu olmaktan geri durur ne de yakın melekler. Büyüklenerek O’na kulluktan geri duranların hepsini Allah, yakında huzuruna toplayacaktır.( Nisa 172 )
  • Kendilerini Allah’a vermiş olan peygamberlerin ve -Allah’ın kitabını korumaları kendilerinden istendiği için- rablerine teslim olmuş zâhidlerin, bilginlerin yahudiler arasında kendisiyle hükmettikleri, içinde hidayet ve nur bulunan Tevrat’ı elbette biz indirdik. Hepsi onun (hak olduğunun) şahitleri idi. O halde insanlardan korkmayın, benden korkun da âyetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.( Maide 44 )
  • Tevrat’ta İsrâiloğullarına, “Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş... Yaralamalarda da kısas vardır. Kim kısası bağışlarsa bu kendisi için bir kefâret olur. Ve her kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerin ta kendileridir” diye yazdık.( Maide 45 )
  • Ardından o peygamberlerin yolu üzere, kendinden önce gelmiş olan Tevrat’ı tasdik edici olarak Meryem oğlu Îsâ’yı gönderdik. Ona da içinde hidayet ve nur bulunan, kendinden önce gelmiş olan Tevrat’ı tasdik edici, takvâ sahipleri için bir yol gösterici ve bir öğüt olarak İncil’i verdik.( Maide 46 )
  • İncil’e tâbi olanlar da Allah’ın onda indirdikleriyle hükmetsinler. Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar fâsıkların kendileridir.( Maide 47 )
  • (Resulüm!) Sana da kendisinden önceki kitapları tasdik edici ve onları denetleyici olarak bu kitabı hak ile indirdik. Artık aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet. Sana gelen bu gerçeği bırakıp da onların isteklerine uyma. Her birinize bir şeriat ve bir yol yöntem verdik. Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat size verdikleriyle sizi denemek istedi. Öyleyse hayırlı işlerde birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. Allah size hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri haber verecektir.( Maide 48 )
  • Allah’ın elçisi ve müminler, rabbinden ona indirilene iman ettiler. Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandılar. “O’nun elçileri arasında ayırım yapmayız.” ve “İşittik, itaat ettik, bağışlamanı dileriz Rabbimiz, gidiş Sanadır.” dediler.( Bakara 285 )

  • 3. Kısım : Meryemoğlu İsa hakkında ayrılığa düşülen konular hakkında


  • Allah buyurmuştu ki: “Ey Îsâ! Ben seni vefat ettireceğim, seni katıma yükselteceğim, seni o inkârcılardan arındıracağım ve sana tâbi olanları kıyamet gününe kadar inkâr edenlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte, ayrılığa düşüp durduğunuz hususlarda aranızda hükmü o zaman ben vereceğim.”( Ali İmran 55 )
  • Sana kitabı, özellikle ayrılığa düştükleri konuda onları aydınlatman için ve inanan bir topluluğa rehber ve rahmet olsun diye indirdik.( Nahl 64 )
  • Allah’ın peygamberleri toplayıp da onlara “Size ne cevap verildi?” diye soracağı gün onlar “Bizim bir bilgimiz yok. Bütün gizlileri tam olarak bilen yalnız Sensin.” diyecekler.( Maide 109 )
  • İşte o zaman Allah şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsâ! Sana ve annene lütfettiğim nimetleri hatırla! Seni Rûhulkudüs’le (Cebrâil) desteklemiştim de hem beşikte iken hem de yetişkin halinde insanlarla konuşuyordun. Sana yazmayı, hikmeti, Tevrat ve İncil’i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş biçiminde bir şey yapıp ona üflüyordun ve benim iznimle derhal kuş oluyordu. Benim iznimle körü ve cüzzamlıyı iyileştiriyordun. Yine benim iznimle ölüleri diriltiyordun. Onlara açık kanıtlar getirdiğin zaman buna karşı içlerinden inkâr edenler ‘Bu düpedüz bir büyü!’ dediklerinde  İsrâiloğullarının sana zarar vermelerini önlemiştim.( Maide 110 )
  • Havârilere “Bana ve peygamberime iman edin.” diye ilham ettiğimde onlar “İman ettik, şahit ol ki bizler yürekten teslimiyet içindeyiz.” demişlerdi.( Maide 111 )
  • Havâriler “Ey Meryem oğlu Îsâ! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” diye sormuşlardı. O şöyle cevap verdi: “Eğer iman etmiş kimseler iseniz Allah’a saygılı olun.”( Maide 112 )
  • Onlar “İstiyoruz ki ondan yiyelim, kalplerimiz güvenle dolsun, bize doğru söylediğini bilelim ve buna tanık olalım.” dediler.( Maide 113 )
  • Meryem oğlu Îsâ şöyle yalvardı: “Allahım! Ey Rabbimiz! Bize gökten öyle bir sofra indir ki, ilk gelenimizden son gelenimize kadar bizler için bir şölen ve senden bir işaret olsun. Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın.( Maide 114 )
  • Allah da şöyle buyurdu: “Onu size mutlaka indireceğim; fakat bundan sonra içinizden kim inkâr ederse, varlıklar âleminde hiç kimseye etmediğim azabı ona edeceğim.”( Maide 115 )
  • Allah, “Ey Meryem oğlu Îsâ! İnsanlara sen mi ‘Allah’ın dışında beni ve annemi birer tanrı kabul edin.’ dedin?” buyurduğu zaman o şu cevabı verir: “Hâşâ! Seni tenzih ederim. Hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Hem ben söyleseydim şüphesiz Sen onu bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin, ama ben Senin zâtında olanı bilmem. Gizlileri tam olarak bilen yalnız Sensin.”( Maide 116 )
  • “Ben onlara ancak senin bana emrettiklerini söyledim; ‘Benim de rabbim sizin de rabbiniz olan Allah’a kulluk edin’ dedim. İçlerinde bulunduğum sürece onların yaptıklarına tanık idim. Fakat sen beni vefat ettirdikten sonra onların halini bilip gören sadece sensin. Sen her şeye şahitsin.( Maide 117 )
  • Şayet onlara azap edersen, şüphesiz onlar senin kullarındır. Eğer onları affedersen, hiç kuşku yok sen hem izzet hem hikmet sahibisin.”( Maide 118 )
  • Allah şöyle buyurur: “Bugün doğrulara doğruluklarının fayda vereceği gündür. Onlar için, ebedî kalacakları ve altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan hoşnuttur, onlar da O’nun rızasını kazanmaktan ötürü mutludurlar. İşte büyük kurtuluş budur.( Maide 119 )
  • Göklerin, yerin ve içlerindeki her şeyin hükümranlığı Allah’a aittir. O her şeye kādirdir.”( Maide 120 )
  • Allah’ın kendisine kitap, hüküm ve peygamberlik vermesinden sonra hiçbir insanın kalkıp insanlara “Allah’ı bırakıp bana kul olun!” demesi düşünülemez. Aksine “Öğretmekte olduğunuz kitap ve yapmakta olduğunuz incelemeler gereğince rabbin halis kulları olun!” der.( Ali-İmran 79 )
  • Ve o peygamberin size melekleri ve peygamberleri rab edinmenizi emretmesi de (düşünülemez). Müslüman olmanızdan sonra size inkârcılığı emreder mi hiç?( Ali-İmran 80 )
  • Ey Ehl-i kitap! Resulümüz kitapta bulunup da gizlemekte olduğunuz birçok şeyi size açıklamak üzere geldi; birçoğunu da açığa vurmuyor. Şüphe yok ki size Allah’tan bir ışık, apaçık bir kitap geldi.( Maide 15 )
  • Allah, kendisinin izniyle rızasını arayanları o kitapla kurtuluş yollarına erdirir, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır, onları dosdoğru bir yola iletir.( Maide 16 )
  • Ey Ehl-i kitap! “Bize ne bir müjdeleyici ne de bir uyarıcı geldi.” demeyesiniz diye peygamberlerin arası kesildiği bir dönemde size gerçekleri açıklamak üzere elçimiz gelmişti. İşte size müjdeleyici de uyarıcı da geldi. Allah her şeye kādirdir.( Maide 19 )
  • İçlerinden haksızlığa sapanlar dışında Ehl-i Kitap’la mücadelenizi sadece en güzel yolla sürdürün ve deyin ki: “Bize indirilene de size indirilene de inandık. Bizim tanrımız da sizin tanrınız da birdir. Biz O’na teslim olmuşuzdur.”( Ankebût 46 )
  • İşte biz kitabı sana böyle indiriyoruz. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ederler, şunlardan da (müşrikler) ona inananlar var. Âyetlerimizi kâfirlerden başkası inkâr etmez.( Ankebût 47 )
  • İşte kitap; onda asla şüphe yoktur. O, günahtan sakınanlar için bir rehberdir.(Onlar) gayba iman ederler, namazı kılarlar, kendilerine verdiklerimizden hayra harcarlar;( Bakara 2)
  • (Onlar) gayba iman ederler, namazı kılarlar, kendilerine verdiklerimizden hayra harcarlar;( Bakara 3 )
  • Sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler ve âhirete de onlar kesin olarak inanırlar.( Bakara 4 )

  • 4. Kısım : Diğer Topluluklar ve Tebliğ


  • Gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa istivâ eden O’dur. Toprağa giren ve ondan çıkan, gökten inen ve ona yükselen her şeyi bilir. Nerede olursanız olun O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görmektedir.( Hadîd 4 )
  • Onlara ısınıp kaynaşasınız diye size kendi türünüzden eşler yaratıp aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesi de O’nun kanıtlarındandır. Doğrusu bunda iyi düşünen kimseler için dersler vardır.( Rûm 21 )
  • O’nun kanıtlarından biri de, gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olmasıdır. Kuşkusuz bunda bilenler için ibretler vardır.( Rûm 22 )
  • Allah’tan başkasına tapanlara kötü söz söylemeyin; sonra onlar da bilmeden, taşkınlık yaparak Allah hakkında kötü sözler söylerler. Böylece biz her ümmete kendi işlerini çekici gösterdik. Sonunda dönüşleri rablerinedir. Artık O, ne yaptıklarını kendilerine bildirecektir.( En'am 108 )
  • Ben cinleri ve insanları, başka değil, sırf bana kulluk etsinler diye yarattım.( Zâriyât 56 )
  • Onlardan bir rızık istemiyorum, beni doyurmalarını da istiyor değilim.( Zâriyât 57 )
  • Şüphesiz rızkı veren, sarsılmaz gücün sahibi olan yalnızca Allah’tır.( Zâriyât 58 )
  • O, insanı ateşte pişirilmiş toprak kaplar gibi kurutulmuş çamurdan yarattı.( Rahmân 14 )
  • Cinleri de yalın ateşten yarattı.( Rahmân 15 )
  • Artık Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkâr edebilirsiniz?( Rahmân 16 )
  • De ki: Cinlerden bir topluluğun (Kur’an’ı) dinleyip şöyle söyledikleri bana vahyolundu: “Biz, doğru yolu gösteren harika bir okuma dinledik ve ona iman ettik. Artık kesinlikle rabbimize kimseyi ortak koşmayacağız.( Cin 1-2 )
  • Şu muhakkak ki Rabbimizin şanı çok yücedir; O, ne bir eş edinmiştir ne de çocuk.( Cin 3 )
  • Demek aramızdaki beyinsiz, Allah hakkında ipe sapa gelmez şeyler söylüyormuş.( Cin 4 )
  • Oysa biz, insanların ve cinlerin Allah hakkında asla gerçek dışı şeyler söylemeyeceklerini sanırdık.( Cin 5 )
  • Bir zamanlar cin topluluğundan bir grubu, Kur’an’ı dinlemek üzere sana doğru yönlendirmiştik. Yanına geldiklerinde “Susup dinleyin!” dediler, okuma sona erince de uyarıcılar olarak kendi topluluklarına döndüler.( Ahkâf 29 )
  • “Ey halkımız! dediler, “Biz Mûsâ’dan sonra indirilmiş, kendinden öncekileri onaylayan, gerçeğe ve doğru yola kılavuzluk eden bir kitap dinledik.( Ahkâf 30 )
  • Ey halkımız! Allah’ın davetçisine uyun ve ona iman edin ki, Allah günahlarınızı bağışlasın ve sizi acılı azaptan korusun.”( Ahkâf 31 )
  • Artık bundan sonra kim Allah hakkında yalan uydurursa işte onlar zalimlerin ta kendileridir.( Ali-İmran 94 )
  • De ki: “Allah doğruyu söylemiştir. Öyle ise, Hanîf olan İbrâhim’in dinine uyunuz. O müşriklerden değildi.”( Ali-İmran 95 )
  • Gerçek şu ki, insanlar için yapılmış olan ilk ev, âlemlere bir hidayet ve bir bereket kaynağı olan Mekke’deki evdir.( Ali-İmran 96 )
  • Orada apaçık deliller, İbrâhim’in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Gitmeye gücü yetenin o evi ziyaret etmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse bilmelidir ki, Allah hiçbir şeye muhtaç değildir.( Ali-İmran 97 )
  • Ey iman edenler! Rükû edin, secdeye kapanın, rabbinize ibadet edin, dünya ve âhiret için faydalı işler yapın ki kurtuluşa eresiniz.( Hac 77 )
  • Allah yolunda, gerektiği gibi cihad edin. Sizi O seçti ve size din konusunda hiçbir güçlük yüklemedi; ceddiniz İbrâhim’in dininde olduğu gibi. O size hem daha önce hem de bu Kur’an’da “müslümanlar” adını verdi ki peygamber size şahitlik etsin, siz de insanlara şahitlik edesiniz. Haydi namazı kılın, zekâtı verin ve Allah’a sımsıkı bağlanın. Sizin mevlânız O’dur. O ne güzel mevlâdır ve ne iyi yardımcıdır.( Hac 78 )
  • Anlayabilesiniz diye biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik.( Yûsuf 2 )
  • İstisnasız her peygamberi kendi kavminin diliyle gönderdik ki onlara açık açık anlatsın; bundan sonra Allah dilediğini sapkınlık içerisinde bırakır, dilediğini de doğru yola iletir. O, güçlüdür, hikmet sahibidir.( İbrâhîm 4 )
  • Şayet biz onu yabancı dilde okunan bir kitap olarak indirseydik mutlaka şöyle diyeceklerdi: “Âyetlerinin açık seçik anlaşılır olması gerekmez miydi? Bir Arap’a yabancı dilden bir kitap, öyle mi!” De ki: “O, inananlar için bir rehber ve şifadır; inanmayanlara gelince onların kulaklarında bir sağırlık vardır, Kur’an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara çok uzaktan sesleniliyor.”( Fussilet 44 )
  • Duymadıkları halde “duyduk” diyenler gibi de olmayın.( Enfâl 21 )
  • Allah katında canlıların en aşağı derecede olanları, sağır, dilsiz ve düşünemez olanlarıdır.( Enfâl 22 )
  • Bu (Kur’an), Ümmülkurâ (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz, kendisinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır. Âhirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını kılmaya hakkıyla devam ederler.( En'am 92 )
  • Allah, O’ndan başka tanrı yoktur; diridir, her şeyin varlığı O’na bağlı ve dayalıdır. Ne uykusu gelir ne de uyur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O’nun izni olmadıkça katında hiçbir kimse şefaat edemez. Onların önlerinde ve arkalarında olanları O bilir. O’nun ilminden hiçbir şeyi -dilediği müstesna- kimse bilgisi içine sığdıramaz. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine almıştır. Onları korumak kendisine zor gelmez. O yücedir, mutlak büyüktür.( Bakara 255 )
 Yukarıdaki ayetler sadece küçük bir özet. 1000'den fazla ayet sıralayabilirim, Yukarıda da belirttiğim gibi Ne Yahudiler, ne Hristiyanlar ne de şimdiki Müslümanlar farkında değil.

Sizler Üniversitelerimizde ki Öğretim görevlilerimizsiniz.Sizler sahip çıkmaz iseniz kimse sahip çıkmaz.Filistine,Kudüs'e,Mescidi Aksaya 1 vakit namazında huzur gelir. Ne Araplar dininin bu olduğunun farkında ne de Yahudiler İslamiyetin bu olduğunun. Her iki gurupta aynı İlaha iman edip , aynı İlahtan yardım istiyor ve ikisinde Allah için savunma mücadelesi veriyor.

Her inananın neye inandığını bilmeye hakkı var.Mescidi Aksa & Kabe & Tüm Dünya bir vakit namazında veya bir Cuma namazında iyileşebilir.

Çözüm Önerisi

Tek yapılması gereken ayetlerin, numaralarının ve tarihsel zaman sırasının doğruluğunun kontrol edilmesi ve farz namazlarında Haham/Rahip/İmamların üstte yazılan ayetleri sesli okumasını sağlanması olacaktır,

En basit çözüm Kuran'da yazılanları insanlara öğretmektir.Müslümanlar günde 5 vakit namaz kılar. İmamlar namazda yüksek sesle âyetler okurlar ve bu esnada insanlar imamları dinlerler. Eğer yardım edebilirseniz, İmamların yukarıda sıralanan ayetlerin aynısını Arapça, Yüksek Sesle + Arapçanın peşine (Bu kısım yeni) İbranice, Türkçe, Farsça vb. her millete göre yüksek sesle ayetlerin okunmasını sağlamak tüm yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmaya yardımcı olur.


İmam 1. rekatta Arapça Yüksek Sesle ve Ana Dilde Yüksek Sesle

  • Fatiha
  • İsra 110
  • İsra 3
  • Saffat 83
  • Bakara 131
  • Bakara 124 ,125
  • Hacc 26,27,28,29
  • Enbiya 72
  • Bakara 132,133
  • Nahl 120,121,122,123
  • Enam 161,162,163
  • Bakara 136

2. Rekatta İmam Arapça Yüksek Sesle ve Ana Dilde Yüksek Sesle

  • Ali-İmran 33,34
  • Ali-İmran 81
  • Bakara 40,41
  • Nisa 163,164
  • Enbiyâ 105,106
  • Nisa 170,171,172,173
  • Maide 44,45,46,47,48
  • Bakara 285
  • Namazda otururken Bakara 255
3. Rekatta İmam Arapça Yüksek Sesle ve Ana Dilde Yüksek Sesle ,
  • Ali-İmran 55
  • Nahl 64
  • Maide 109,110,111,112,113,114,115,116,117,118,119,120
  • Ali-İmran 79,80
  • Maide 15,16
  • Maide 19
  • Ankebut 46,47
  • Bakara 2,3,4
4. Rekatta İmam Arapça Yüksek Sesle ve Ana Dilde Yüksek Sesle ,
  • Hadid 4
  • Rum 21,22
  • Enam 108
  • Zariyat 56,57,58
  • Rahman 14,15,16
  • Cin 1,2,3,4,5
  • Ahkaf 29,30,31
  • Ali-İmran 94,95,96,97
  • Hac 77,78
  • Yusuf 2(
  • İbrahim 4
  • Fussulet 44
  • Enfal 21,22
  • Enam 92
  • Namazda otururken Bakara 255

Sizden ricam sadece doğruluğunu kontrol etmeniz ve çözüm önerimin ilgili yetkililere iletilmesini sağlamanız olacaktır.

Üzgünüm ama hepimizi kandırmışlar.Dünyayı doğru ile daha iyi bir yer yapalım, Sadece Doğru ile.
Bu tüm ulusların sorunudur, Tüm ülkelerin gerçeği bilmeye hakkı vardır. Kudüs, Afganistan, Somali ve dünyadaki tüm çatışmaları iyileştirmeye yardım edebilir misiniz?


Cihad hakkında bilinen yanlışlar ; Peygamberin görevi sadece Tebliğdir ve Hz. Muhammed bu Tebliği 1400 sene önce yapmıştır,

  • Eğer seninle tartışmaya girerlerse, de ki: “Bana uyanlarla birlikte ben kendimi Allah’a teslim ettim.” Ehl-i kitaba ve ümmîlere, “Siz de Allah’a teslim oldunuz mu?” de! Eğer teslim oldularsa doğru yolu buldular demektir. Yok eğer yüz çevirdilerse, sana düşen yalnızca bildirimde bulunmaktır. Allah kullarını çok iyi görmektedir.”(Ali-İmran 20 )
  • (Ey resulüm!) Buna rağmen eğer onlar senden yüz çevirirlerse artık sana düşen, sadece açık seçik duyurmaktır.( Nahl 82 )
  • Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, bil ki biz seni onların üzerine bir bekçi olarak göndermedik. Sana düşen sadece duyurmaktır. Şu bir gerçek ki, biz insana rahmetimizi tattırdığımız zaman ona sevinir; yapıp ettiklerinden ötürü başlarına bir fenalık geliverse, o zaman da insan pek nankör olur.( Şûrâ 48 )
  • Müşrikler dediler ki: “Allah isteseydi ne biz ne de atalarımız O’ndan başkasına tapardık. Hiçbir şeyi O’na rağmen haram da saymazdık.” Onlardan öncekiler de işte böyle davranmışlardı. Peygamberlerin görevi açık seçik tebliğden başka bir şey değildir.( Nahl 35 )
  • “Eğer (gerçeği) yalanlamaya kalkışırsanız, bilesiniz ki sizden önceki nice topluluklar da böyle yalanlamalarda bulundular. Elçinin görevi açık bir tebliğden ibarettir.”( Ankebût 18 )
  • Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin. Sırt çevirirseniz bilin ki elçimizin görevi açık bir tebliğden ibarettir.( Tegâbün 12 )
  • ﴿Onlara haber verdiğimiz azabın bir kısmını sana ister gösterelim, ister (bundan önce) seni vefat ettirelim, senin görevin sadece tebliğ etmektir; hesaba çekmek bize aittir.( Ra'd 40 )
Kabede ki putperstlerin tebliğ sonrası , oradan çıkmayanlara karşı yapılan savaş cihaddır. Ve Ehli kitaptan ,Hz. İbrahime sahip çıkmayan ve putperestin yanında olana kaşrı;

  • Allah, Ehl-i kitap’tan onlara destek verenleri kalelerinden indirdi, kalplerine korku saldı; artık onların bir kısmını öldürüyorsunuz, bir kısmını da esir alıyorsunuz.(Ahzâb 26 )
  • Ehl-i kitap’tan inkâr edenleri ilk sürgünde yurtlarından çıkaran O’dur. Siz onların çıkacaklarına ihtimal vermemiştiniz. Onlar da kalelerinin kendilerini Allah’a karşı koruyacağını sanmışlardı. Ama Allah’ın azabı hiç beklemedikleri bir yerden geliverdi; Allah yüreklerine korku düşürdü; öyle ki evlerini hem kendi elleriyle hem de müminlerin elleriyle yıkıyorlardı. O halde ibret alın, ey akıl sahipleri!( Haşr 2 )
  • Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alay ve eğlence konusu edinenleri ve kâfirleri dost edinmeyin. Eğer müminseniz Allah’tan korkun.( Maide 57 )
Sonuç

  • Onlar arasından ilimde derinleşmiş olanlarla müminler -ki bunlar sana indirilene ve senden önce indirilmiş olana iman ederler- namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah’a ve âhiret gününe inananlar başkadır. İşte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz.(Nisa 162 )
  • Ehl-i kitap’tan öyleleri vardır ki hem Allah’a hem size indirilene hem de kendilerine indirilmiş olana inanırlar, Allah’a karşı saygı duyup Allah’ın âyetlerini az bir pahaya değişmezler. İşte onların rableri katında mükâfatları vardır. Şüphesiz Allah hesap görmekte çok çabuktur.(Ali-İmran 199 )
  • Hepsi bir değildir: Ehl-i kitap’tan öyle bir topluluk var ki, geceleri ibadete durup Allah’ın âyetlerini okur, secdeye kapanırlar.(Ali-İmran 113 )
  • Bunlar Allah’a ve âhiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten menederler ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar iyi kimselerdendir.(Ali-İmran 114 )
  • Ne hayır yaparlarsa bilsinler ki karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah kötülükten sakınanları bilir.(Ali-İmran 115 )
  • Şüphesiz, iman edenler; yahudilerden, hıristiyanlardan ve Sâbiîler’den de Allah’a ve âhiret gününe inanıp sâlih amel işleyenler için rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur; onlar üzüntü de çekmeyecekler.(Bakara 62 )
Paylaş
Folgen Sie der Religion Abrahams, Treu im Glauben
TrueinFaith.net, Kuranadavet.com , Sadece Doğruluğunu kontrol edilmesini rica ederim